Herkese merhabalar,
Öncelikle yaşamış olduğumuz doğal afet sonucunda hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet diliyorum. Yakınlarına başsağlığı, yaralananlara acil şifalar dilerim.
Deprem her yaş grubu için zor bir durumdur. Ancak yaşanan bu olaya anlam vermekte zorlanan çocuklar içinse durum daha şiddetli hale gelebilmektedir. Her bireyin mizacına, depremi nerede, ne şiddette yaşadığına ve geçmiş deneyimlerine bağlı olarak hissettiği korku ve kaygının süresi değişebilir.
Ebeveynlerin, güvendiği yetişkinlerin deprem karşısında göstermiş olduğu tepkiler, çocukların yaşadıkları olaya nasıl anlam vereceklerini ve bu durum karşısında nasıl başa çıkacaklarını önemli ölçüde belirlemektedir. Dolayısıyla depremin çocuklara sözel olarak anlatılması değil, aynı zamanda davranışsal olarak gösterilmesi önemlidir.
Kendi duygularınızla ilgilenin
Oksijen maskesini önce kendinize takın. Yaşanan afet sonrasında duygularınızı hiçbirşey olmamışçasına hareket etmeyin. Hepimizin yüreği acıdı ve bu sizin için zor bir deneyimdi. Depremden sonrası ise daha da zor olabilir. Yanınızdakileri, sevdiklerinizi koruyup kollama konusunda çok hassas davranabilirsiniz. Bizler sınırlılıkları olan varlıklarız, kontrol edemediğimiz şeyler var ve süper kahramanlar değiliz. Çevrenizdekileri, özellikle çocuklarınızı sürekli kontrol etmek ve kısıtlamak istediğinizde kendinize ‘bana ne oluyor’ şeklinde soru sorun ve cevabını kendinize söyleyebilir, bir kağıda yazabilir veya resim çizebilirsiniz. Böylelikle içinizdeki korku, stres ve kaygıyı dışarı atabilirsiniz.
Kendi duygularınızı paylaşın
Yaşanılan depremin ardından korku, kaygı, üzüntü gibi bazı duygularınız yokmuşçasına normal tepkilerle yaşamaya devam etmek patolojik problemlere yol açabilmektedir. Yetişkinin -mış gibi yaparak duygularını paylaşmaması çocuğun garip olanın kendisi olduğunu hissetmesine neden olur. Yaşadığı ve gözlemlediği arasında tutarsızlık olması kafa karışıklığına yol açar. Çocuğunuzun gelişimsel düzeyini gözeterek depremde insanların evlerinin yıkılmış olmasına üzüldüğünüzü, korktuğunuzu ve kaygılandığınızı onunla paylaşın.
Çocuğunuza açık olun
Deprem çocuklar için fazlasıyla ürkütücüdür. Yaşanan olaylar ile ilgili bilgi sahibi olmaması ise çocukların kendilerini kaygılı ve güvensiz hissetmelerine neden olur. Bu konuda onları açıkça ve onların anlayabileceği şekilde bilgilendirmek ise ebeveynlere ya da yetişkinlere düşmektedir. Çocuklar 12 yaşına kadar somut parçalarla ve oyun içinde çok daha iyi kavrayabilmektedir. Dolayısıyla tahta bloklar, taşlar, kuleler ya da legoları çocuklara depremi anlatmak için kullanabiliriz. Onlara ‘Biliyormusun toprağın altında kocaman kayalar var. Bu kayalar bazen çürüyüp parçalanıyor ve parçalanınca diğer kayalarda yerinden oynuyor. Böylece her yer sallanıyor. Biz de buna deprem diyoruz.’ şeklinde açıklama yapabiliriz. Sonrasında ahşap bloklardan birini yavaşça çekebilir orada oluşan sallanmayı gösterebiliriz. Depremlerin çok nadir olduğunu ekleyebiliriz.
Çocuğunuzun duygularını görün.
Endişelenmemesini, korkmamasını söylemek yerinde bir söylem olmayacaktır. Bunun yerine ‘Depremle ilgili korktuğunu, endişelendiği biliyorum. Korkutucu bir deneyim yaşadık. Herşey sallandı ve eşyalarımız zarar gördü. Ama merak etme şu an iyiyiz ve biz buradayız. Anne babalar yetişkindirler ve ne yapacaklarını bilirler. Birlikte güvendeyiz.’ demek onlara güven verecektir.
Çocuğunuzu medyadan uzak tutun.
Çocukların dünyanın güvenilir bir yer olduğunu bilmeye ihtiyaçları var. Medyadaki gerçekçi olmayan veya felaketleştiren görsel ve haberlerle karşılaşmak çocuğun güvenlik algısını bozabilir. Bunu hem çocuklarınız, hem kendiniz için yapmaya çalışın. Çünkü yaşanan görüntülere tekrar tekrar bakmak afet anını yeniden deneyimleme hissine neden olur.
Çocuğunuzla temasta olun.
Sarılmak ve tensel temasta olmak sinir sistemini yatıştıran hareketlerdendir. Depremin ardından teması artırın. Fakat bazen çocuk temas ile yatışmayabilir aksine tepki verebilir. Bu durumda ise aynı havayı solumanın, aynı mekanı paylaşmanın da bir temas olduğunu unutmayın.
Bizleri korumak için yetkililerden söz edin.
İtfaiye, sağlık ekipleri, sosyal yardım kuruluşları ve onların görevlerinden, yardım edebileceklerinden bahsedin. Bu gibi durumlarda yardım edebilecek pek çok yetişkin olduğunu da ekleyebilirsiniz.
Tüm soruları detaya girmeden anlatmayı deneyin.
Çocukları ilgilendiren en temel şeyin güvende olup olmadıklarını hissetmeleri olduğunu unutmayın.
Kendinizde veya çocuklarınızda alışılmışın dışında bir aydan daha uzun devam eden davranışlar gözlemlerseniz psikolojik destek almayı ihmal etmeyin